28 Eylül 2017 Perşembe

Ortaya Karışık - Part 2 -

Daha önce diziler üzerinde yaptığım değerlendirmeye bu kez filmlerle devam edeceğim. Gerçi aradan tahmin etmediğim kadar fazla zaman geçti ama hayat planladığımız gibi gitmiyor malum...
Son zamanlarda izlediğim filmlere kısaca bir göz atalım birlikte. :)

Vanishing Time: A Boy Who Returned 

Ciddi anlamda koyu bir Kang Dong Won hayranıyım. Bu nedenle de her yapımını hiç düşünmeden izlerim. Çok şükür ki kendisinin de kötü bir yapım seçme gibi bir huyu yok. Her filminin bitiminde kendimi memnun olmuş olarak buluyorum.
Bu filmse oldukça ilginç bir konu ve işlenişe sahip. Hiçbir şeyini beğenmeseniz bile sırf bu farklılık yüzünden izlenebilir. Filmi kardeşimle izleyip bitirdiğimizde  ikimizin de suratında "değişikti" tepkisi vardı.

Özellikle filmin çekildiği ortama bayıldım.
Hele ki o ormanın içindeki kulübeye aşık oldum. Büyüleyici bi havası vardı.
Ağır ve oyuncu kadrosu sınırlı gibi gözükse de izlerken de hiç sıkmadı beni. İşlenen konu ve filmim sonunun bağlanma şekli hâlâ tuhafıma gitse de izlerken güzel vakit geçirdim en azından. Çocuk oyuncular özel olarak seçilmiş, ikisini de çok beğendim. Gelecek yapımlarda görmek isterim. Kang Dong Won ise tek başına filmi izlenebilir kılan en büyük etkendi. Yine çok güzel oynamış. İlginç ve değişik bir şey izlemek isterseniz şans verin derim.


Pandora

Kim Nam Gil de hayranlık duyduğum bir diğer oyuncu. Fakat her filmini başarılı bulduğumu söyleyemem. Bazen harika bir filmde oynarken bazen saçma sapan bir filmle karşımıza çıkıyor. Neyse ki Pandora güzel ve izlenmeye değer filmlerinden bir tanesi oldu.

Film bilindik felaket senaryolarından birine sahip aslında. Ülkedeki bir nükleer santralde patlama gerçekleşir ve sonrasında ülkede büyük bir karmaşa hakim olur. Fazla eski değil, hatırlarsanız Japonya'da böyle bir olay gerçekleşmiş nükleer santral çalışanları kendilerini feda edip sızıntıya engel olmak için santrale girmişti. Tabii maruz kaldıkları aşırı radyasyonla yaşamaları mümkün olmamıştı.
Pandora da bu olayın benzerini işliyor. Belki yeni bir şey sunmuyor film ama yine de tarzı sevenler için izlemeye değer. Nükleer santrallerin ve aşırı radyasyonun tehlikesini ve zararlarını gözler önüne sererken, devletin başındakilerin böyle durumlarda ne kadar yetersiz kaldığını da gösteriyor bize.
Hareketli ve temposu hiç düşmeyen, izleyiciyi sıkmayan ve Kim Nam Gil severleri memnun edecek bir film. Güzel de dersler veriyor. Türü sevenler kaçırmasın.

Love, Lies

Ahhhh ciğerim çürüdü... Ciddi anlamda insanın içine işleyen, kalbini sızlatan bir film.
Oyuncular da oldukça iyiydi. Gişede başarılı olamamasına hayret ettim gerçekten.
Aşk, dostluk, vefa, kıskançlık, ihanet...  hepsini sorgulatan nitelikte dokunaklı bir yapım.
Filmi izlerken bir ara hayatımın en saçma filmini izliyorum galiba diye düşündüğümü hatırlıyorum.
Fakat sonra nasıl oldu da kendimi ihanete uğramış, hüsran içinde, kalbi kırık bir halde buldum anlamadım. Ne desem ifade edemeyecekmiş gibi hissediyorum. Tek söyleyebileceğim bu film bana çok dokundu, çok üzdü. Dram seviyorsanız kaçırmayın, mutlaka izleyin.

Lucky Key
Onca ağır filmden sonra biraz da gülelim derseniz buyurun size bulunmaz bir fırsat.
En başta ilgimi çekmemişti film ama izleyenler çok övünce bir bakayım dedim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü çok güzel vakit geçirdim. Ailece ya da arkadaşlar arasında eğlenip hoş vakit geçirmelik, gülebileceğiniz bir film arıyorsanız ilk tercihiniz bu film olsun.

A Violent Prosecutor
Yine eğlenceli bir film. Lucky Key kadar gülmesem de bunu izlerken de epeyce bir zevk aldım.
Kang Dong Won hayranlığım malum, yukarıda değinmiştim. Bunun üstüne bir de oyunculuğunu çok beğendiğim Hwang Jeong Min de eklenince film zaten tadından yenmez oldu.
Haksız yere suçlanıp hapse giren bir savcının kandırıldığını anladıktan sonra hapishanedeki bir dolandırıcıyla ortak olup suçsuzluğunu ispat etmesi üzerine kurulu bir konusu var.
Kang Dong Won tam şebek bir rolde. Çok sevimliydi gerçekten. Kendisini daha ciddi rollerde izlemeye alışkındım ama bu hali de hayli hoşuma gitti.

Phantom Detective
Klasik dedektif filmleri gibi görünse de aslında bize farklı bir tarz sunuyor.
Çekimler, efektler, seslendirme... her şey bir ayrı, bir hoş. Lee Je Hoon beğendiğim nadir genç yeteneklerden. Gerçi artık yaşı da var ama uzun zamandır beğeniyorum yani.
Bu filmde de çok başarılıydı. Ciddi ve acımasız olmaya çalışan ama aslında yüreği pamuk gibi olan, geçmişinde yaşananları hatırlamaya çalışan bir dedektifi canlandırmış.
Film genel olarak eğlenceli bir havada ilerliyor. Dedektifimizle birlikte hareket eden iki küçük veletle de sevimli bir boyut kazanmış.
Kendine özgü havasıyla  bu filmi de izleme listenize alabilirsiniz.

Master
Oyuncu kadrosu sağlam güzel bir aksiyon filmi. Konu güzel ve akıcı işlenmiş. Büyük çaplı işler yapan bir dolandırıcı ile onu yakalamaya çalışan bir dedektifin köşe kapmacasını izliyorum.
Bir yandan da sistemin çarklarının nasıl döndüğüne gönderme yapıyor film. Finali biraz toz pembe gibi dursa da insana ümit aşılıyor en azından. Aksiyon, kovalamaca, kuyu kazmaca sevenler vakit ayırabilir.