28 Aralık 2014 Pazar

Park Seo Joon

İzlediğim yapımların çokluğu nedeniyle izlediğim oyuncu sayısı da bir hayli fazla tabii. Ne kadar çok izlersem de gerek yapımı gerekse oyuncuları beğenmem o kadar zorlaşıyor haliyle. Malum yavaş yavaş bu işten de anlamaya başladığımdan olsa gerek, "Çok yapmacık oynuyor yahu bu!" diye hemen çok bilmiş moduna girebiliyorum. :)
Neyse işte böyle bir dönemdeyken kendimce yeni bir yıldız keşfettim.
Şu ana kadar çok sevdiğim oyuncular da dahil tek şahıs üzerine hiç yazı yazmamıştım. Bir kişi hariç tabii. Faith dizisi sırasında çok dikkatimi çeken Sung Hoon'dan sonra tabiri caizse ilk kez gözünde ışık gördüğüm, çok beğendiğim bir oyuncudan bahsetmek istedim. Park Seo Joon.

Efendim bu yaşı yaşıma, boyu boyuma uygun genci ilk "One Warm Word" dizisinde izledim. Dizide iki evli çiftin hikayesinden çok ben bu çocukla onun sevdiği kızın hikayesini daha çok merak etmiş, ilgi duymuştum. O diziyi izlerken çok beğenmiştim kendisi ama yoğunluğum arasında kaynayıp gitmişti.

Geçenlerde izleyecek dizi ararken Witch's Romance dizisine denk geldim. Baktım ki başrolde Park Seo Joon var. Bunun üzerine diziye bir şans vereyim dedim. Diziden çok bahsetme gereği duymuyorum. Vasatın biraz üstü, yaşlı kadın genç çocuk aşkı üzerinde duran vaktiniz varsa izleyin yoksa izlemeseniz de olur dedirten cinsten bir diziydi. Diziyi izlerseniz de sebebiniz Park Seo Joon olsun, çünkü onun için değer.
Ağlama, gülme, mutlu olma, üzülme, kıskanma, şebeklik yapma... her türlü sahnenin altından kalkmış.
Her role yakışmış. Ses tonu da ayrı bir güzel. Dizi için bir şarkı bile seslendirmiş. Onu da ekleyeyim hatta.

Genel bilgileri ve yapımlarına da bakalım. Kısa sürede izlemediklerimi de kendisi için izlemeye çalışacağım.

İsim: Park Seo Joon - 박서준
Meslek: Aktör
Doğum Tarihi: 16 Aralık 1988
Doğum Yeri: Güney Kore
Boy: 185 cm
Kilo: 69 kg
Burç: Yay
Eğitim: Seul Sanat Üniversitesi

Dizileri
Dream high sezon 2 (2012) / Si-Woo
Shut Up Family (2012 -2013) / Cha Se Joon
I Summon You Gold (2013) / Park Hyun-tae
Drama Festival (2013) / Kim Him Chan
One Warm Word (2013) / Song Min Soo
The Sleeping Witch (2013) /  Kim Him Chan
Witch's Romance (2014) / Yoon Dong Ha
Kill Me, Heal Me (2015) / Oh Ri On


Filmleri
Perfect Game (2011) / Chil Goo
The Chronicles of Evil (2015) / Dedektif
Beauty Inside (2015) / Woo Jin
Önümüzdeki dizi kuşağında belki de merakla bekleyip izlemeyi düşündüğüm tek dizi olan Kill Me, Heal Me dizisinde rol alacak olması da beni ayrıca sevindirdi. Umarım bundan sonra da güzel ve önemli dizilerde kendisini bol bol başrollerde görürüz. Henüz yaşının genç olması da ileride büyük işler başaracağı inancına sürekledi beni.
Dizide başrol kızımızın roman yazarı olan  ikiz kardeşi rolünde yer alacak. Gelen ilk resimlerden anladığım kadarıyla bizi o dizide çok güldüreceğe benziyor. Merakla bekliyorum.



23 Aralık 2014 Salı

Pained / Acı (2011)

Ağlama, acımıyor...
İzlediğiniz filmi ruh halinize göre seçmeniz gerektiğine inananlardanım. Öyle çok dertliyken atalım bir komedi de kafamız dağılsın falan hikaye bence. Dertliyken, üzüntülüyken yine o duygularınızı kamçılayacak bir yapım seçeceksiniz ki filmi gerçek anlamda hissedip yaşayın. Aynı durum çok neşeli olduğunuz zamanlarda duygusal değil de komedi yapımları izlemeniz için de geçerli tabii. Ağlarken gülmek ne kadar zor gelirse, gülerken ağlamak da öyle zor gelecektir.
İşte ben de, insanı bir kenara geçip sessizce dert çekme moduna sokan bu yağışlı ve soğuk kış gününde tam da karamsar moduma uygun bir film seçip izledim, "Acı". Filmin adı bile yetiyor aslında değil mi? Filmin afişleri de adı da içeriğin gerçekten "acı" olduğunu gösteriyor gerçi.
Kwon Sang Woo ve Jung Ryeo Won gibi çok sevdiğim iki usta oyuncunun oyunculuklarını konuşturduğu filme bu gerçeği bilerek başlıyorsunuz zaten.
Ailesini kaybetmiş, tek başına yaşayan, hayattan yaşamlarını sürdürebilmekten başka bir beklentisi olmayan, sağlık sorunları da olan iki kişinin hikayesini izliyoruz filmde.
Esas oğlanımız çocukken geçirdiği bir kazada acıyı hissetme yetisini kaybetmiştir, kızımız da hemofili yani kanının pıhtılaşmamasından muzdariptir.
Bir şekilde yolları kesişen tabiri caizse ümitsiz vaka çiftimizin arasında kısa sürede sevgi filizleri açmaya başlar. Zaten film baştan sona karamsar bir havada geçmiyor, tebessüm ettiriyor, ufaktan eğlenceli anlar bile yaşatıyor size. Çift arasındaki olaylar sizi eğlendiriyor biraz da.
Birbirlerine verecek sevgiden başka bir şeyi olmayan bu çifti çok seviyor, samimi ve içten buluyorsunuz.
Çünkü karşılıksız, saf ve yürekten bir bağlılık oluşmuştur aralarında.
Kimsenin onlara sormadığı "Neyin var?" sorusunu birbirlerine sorup içlerinde kopan fırtınaları paylaşan çiftimiz, birbirleri için ağlamak istediklerinde sığınacak liman, gülmek istediklerinde mutluluklarını paylaşacak yoldaş olurlar. Onları böyle gördüğünüz bu noktada kendinizi hatırlıyorsunuz birden. Etrafınız insan kaynıyor olsa bile size yürekten "Neyin var?" diye soran, derdinizi paylaşıp kalbinde hisseden ve sizin de kendinizi ona açabileceğiniz pek fazla kişinin olmadığını fark ediyorsunuz. Onlardan iyi durumdaymış gibi görünseniz bile onlara imreniyorsunuz tuhaf bir biçimde.

Filmle beraber her duyunun önemini kavrıyor özellikle de acıyı hissetmenin aslında ne büyük bir lütuf olduğunu anlıyorsunuz.
Ve değişmeyen tek gerçek ortaya çıkıyor; bedensel olarak neyi hissederseniz hissedin ya da hissetmeyin kalpte hissedilen "acı" herkes için ortaktır ve bundan kaçmak mümkün değildir.

Ben tek saniyesinde bile sıkılmadım, güzel vakit geçirdim. En azından acı çekmenin değerini biraz olsun anlıyorsunuz. İçinizde bir burukluk kalıyor. İstem dışı etkileniyorsunuz. Senaryo tanıdık geliyor, hasta iki insanın aşkı diyorsunuz... ama öyle farkında olmadan içine giriyorsunuz ki filmin, yüreğiniz öyle burkuluyor ki "Yok ya çok da bilindik değil, farklıydı, güzeldi" diyorsunuz. Fazla beklentiye girmeden sadece duygusal anlar yaşamak, biraz "acı" çekmek istiyorsanız tavsiye ederim filmi.

16 Aralık 2014 Salı

Secret / Bu neng shuo de. mi mi / Sır (2007)

Bazen önyargılardan, bazen zamansızlıktan, bazen de gözden kaçırmamızdan dolayı maalesef hak eden birçok yapımı çok geç izliyoruz. Yapımın son saniyesini de izleyip tadı damağınızda kaldığında, "Daha önce onca gereksiz şeyi izlerken sen neredeydin ya da ben neden seni fark etmedim?" sorusu geliyor akla.
İşte benim de sırf Tayvan yapımı diye önyargılı olduğum Secret da tam böyle bir film işte.
Uzakdoğu dünyasına gireli 5 yıl oldu ama ben çok uzun zaman önce izleme listeme alıp indirmiş olmama rağmen bu güzel filmle ancak tanışabildim.
Tabii böyle güzel bir film bulmuşken hakkında bir iki kelam etmemek büyük haksızlık olurdu.
Film sizi -tam da benim sevdiğim şekilde- yalın, sıcak, samimi ve doğal bir ortamla karşılışıyor. Sakin, huzur verici, eskinin izlerini taşıyan 100 yıllık bir okulu gezerek başlıyoruz filme. Yeteneğiyle geleceğin parlak piyanist adaylarından biri olan esas oğlanmız Jay yeni başladığı  bu okulu merakla gezip keşfetmeye çalışırken biz de ona eşlik ediyoruz. Sonra onunla beraber hoş bir piyano sesi duyuyoruz. Sesi takip eden Jay bizim de merakımızı gideriyor. Okulun eski müzik odasına gelen Jay orada Rain ile karşılaşıyor.
Rain'e çaldığı parçayı soran Jay bunun bir "Sır" olduğu cevabını alıyor.
Bu tanışmanın ardından Jay ve Rain'in arkadaşlıkları başlar. İkisini birbirine bağlayan en önemli nokta piyanoya olan sevgileridir. İkilinin samimi ve içten dostluğu yavaş yavaş aşka dönüşür. Birlikte dolaşırlar, birlikte müzik dinlerler, birlikte piyano çalarlar...
Bu sırada filmdeki atmosfer, görsellik, müzik şöleni görülmeye değer. Durağan bir şekilde ilerliyor olsa da filmden kopmuyor, sıkılmıyorsunuz. İkilinin yaşadığı masum sevgiyi hissediyor, içinizde yaşıyor, imrenerek ve tebessümle takip ediyorsunuz.
Rain'in bir sırrı olduğunu onu ilk gördüğümüz zaman anlıyoruz zaten. Fakat birçok tahmin yürütsek de ne olduğunu anlamak pek mümkün olmuyor. Ya da tam anladığınızı zannettiğiniz zamanda o olmadığını fark ediyorsunuz. Filmdeki o sakinlikle sunulan görsel ve işitsel şölen, okulun da yıkılacağı mezuniyet töreni günü başka bir boyuta geçiyor adeta. Olaylar hızlanıyor, filmdeki "Sır" yavaş yavaş açığa çıkmaya başlıyor.
Bir anda sakin sakin izlediğiniz film sizi yoğun bir düşünme evresine sokup, "Bu filmde ne olduğunu anlayacağız dimi?" şeklinde bir çelişkiye sokuyor. Bu çelişki uzun sürmeden parçalar yerine oturuyor ve "Sır" ortaya çıkıyor.
Filmi bitirdiğinizde kafanızda pek fazla soru kalmıyor aslında. Kalan ufak tefek şeyleri de filmin sizde bıraktığı hoş duygular nedeniyle es geçiyorsunuz zaten. Çünkü film boyunca her türlü duyguyu yaşıyorsunuz. Gülüyorsunuz, üzülüyorsunuz, seviyorsunuz, nefret ediyorsunuz, meraklanıyorsunuz, kızıyorsunuz, seviniyorsunuz, ağlamaklı oluyorsunuz, tebessüm ediyorsunuz, mutlu oluyorsunuz... Fakat bunları hep dozunda yaşıyorsunuz.

Filmde mutlaka değinilmesi gereken nokta piyano sahneleri. Oyuncular bu sahnelerde döktürüyor, sizi kendine hayran bırakıyor. Gözünüzü de kulağınızı da filmden alamıyorsunuz. Sırf bu sahneler için bile izlenebilir.

Sonuç olarak ailecek de izlenebilecek, güzel vakit geçireceğiniz bir film çıkmış ortaya. Şiddetle tavsiye edilir.

Film hakkında genel bilgiler ve konusu:

Jay, Tamkang Lisesi'nde müzik öğretmeni olan babası Chin (Chou Sang) ile birlikte yaşamaktadır. İkisi de müzik ve piyano da son derece iyidir. Tamkang Lisesi'nin ilk gününde, Jay kampüste yeni tanıştığı sınıf arkadaşı ile yürürken gizemli bir piyano sesi dikkatini çeker. Müziği takip ettiğinde ise eski müzik odasında piyano çalan kızı bulur. Piyano çalan bu kız, Rain( Lun-Mei Kwai), Jay'in sınıf arkadaşlarından biridir. Jay ona çaldığı parçayı sorar ama o bu bir SIR'dır. Birlikte vakit geçirmeye başlayan Jay ve Rain'in arasındaki arkadaşlık kısa bir süre sonra aşka dönüşmeye başlar.

Yönetmen: Jay Chou
Yapım yılı: 2007
Süre: 101 dk
Tür: Dram, Fantastik, Romantik, Müzik
Oyuncular:
Jay Chou
Lunmei Kwai
Kai-Xuan Tseng
Chau Sang