25 Ocak 2015 Pazar

Architecture 101 / Aşk Mimarı (2012)

Yarım kalanların hikayesi...
Söylenmemiş sözler, yaşanmamış duygular...
Aslında bu filmle ilgili bir yazı yazmayı düşünmemiştim ilk bitirdiğimde. Güzeldi ama yazmasam da olur diye düşündürmüştü yani. Klasik konulu, durağan ve sakin ilerleyen bir filmdi. Fakat filmi izlediğimin ertesi günü olur olmaz zamanlarda aklıma gelip esas oğlanın yaptığı vefasızlık yüzünden kendisinin saçını başını yolma isteği içinde bulunca kendimi, "Ha, anlaşılan fark etmeden çok etkilenmişim ben bu filmden." deyip hakkında bir şeyler yazıp içimi dökmem gerektiğini anladım.
Üniversitenin ilk yılında birbirlerinden hoşlanan çiftimiz daha duygularını itiraf edemeden bir yanlış anlaşılma sonucunda birleşemeden ayrılır. Yıllar sonra esas kızımız, mimar olan esas oğlanımıza giderek eski evinin yerine yeni bir ev yapmasını ister. Esasında bu, yarım kalan ilişkileri yüzünden içinde kalan boşluğu doldurmak ve ilk aşkının nasıl yaşadığını merak ettiğinden dolayı kullandığı bir bahanedir.

Konu kabaca bu olsa da filmi iki kısımda izliyoruz. Yani ara ara günümüzden sahneler izlerken genelde geçmişe gidip esas kahramanlarımızın gençlik dönemindeki o "ilk aşk" hikayesini seyrediyoruz. Zaten filmin daha etkileyici olan kısmı da burası. Günümüzde geçen kısımlarda yeni hayatlarının nasıl olduğunu görüyoruz sadece. Son olarak da bir hesaplaşma ve o yarım kalan duyguyu sonlandırma aşamasını izliyoruz. Ardından da gerçekçi bir finalle uğurluyor film bizi.

Film yavaş, sade ve sakin bir şekilde ilerliyor. Atraksiyon falan da yok. Herkesin yaşayabileceği sıradanlıkta olaylar işleniyor. Buna rağmen gençlik yıllarındaki çiftimizin uyumu, samimi davranışları, birbirleriyle yakınlaşmalarını izlemek oldukça keyif veriyor insana. Hani dönemin masum aşklarına gidiyor insanın aklı. Birbirleri için özel müzik ve mekanların oluşması, verilen sözler, geçirilen hoş anlar...

Gelelim benim aklımın takıldığı noktaya. Bu aşkın yarım kalma nedenine yani. Kız oğlanı o kadar severken ve elinden geleni yapmışken oğlanın bu sevgiyi engel de olabileceği bir yanlış anlama nedeniyle bir çırpıda silmesiydi beni çıldırtan. Günümüzdeki hayatlarından da anladığımız üzere sevgisi bir adım daha önde olan taraf kızmış. Film daha çok oğlan üzerinden gidip bize en çok seven, en çok acı çeken oğlanmış gibi gösterdi fakat sonradan anladık ki kızın sevgisi daha güçlüydü. Sanırım bunu anlamak için de filmi sindirmek gerekiyor. Bu nedenle olacak ki izledikten sonra geçen günlerde sahneler ve olaylar arasında bağ kurup biraz daha kızıyorsunuz oğlana.
Yalnız o gece oğlanın sandığı gibi bir şey gerçekten oldu mu olmadı mı orası muallakta kaldı. Oğlan doğru düşündüyse hak verme yüzdem artacak ama yanlış düşündüyse de bin kat daha yerin dibine sokasım gelecek onu. İşte bundan emin olamamam da filmin aklımı daha çok meşgul etmesine neden oldu.
Sonuç olarak yazık olmuş bu sevgiye dedirtti bana film. Tabii geçmişte kalan pişmanlıkları, kaderin bize çizdiği yolda fark etmeden nasıl ilerlediğimizi ve ne umarken ne bulduğumuzu da göz önüne seriyor bu film.
Filmin vermeye çalıştığı mesaj ise, "Her şey zamanında güzeldir."
Yani her şeyi zamanında konuş, sor, öğren ve yaşa. Son pişmanlığın ve geçen zamanın faydası da dönüşü de maalesef yok.
İzlenmeye değer hüzünlü bir film olduğunu düşüyorum. Durağan bir film izleyeceğinizi bilerek de başlarsanız, fazla beklentiniz olmadan naif duygularla hoş anlar geçireceksiniz bence.
Filmin orijinal konu ve bilgileri:
Seo Yeon (Han Ga In) ve  Seung Min (Uhn Tea Woong) Üniversite de Mimarlık 101. sınıfta beraber ders alırken tanışırlar ve bir ekip calışması sonucunda birbirlerinden hoşlanırlar. Ancak o zamanlar beceriksiz ve biraz da naif Seung Min, Seo-Yeun'a yönelik duygularını  acamaz ve herhangi bir romantik gelişme olmadan bu arkadaşlık devam eder. Sonrasında ise küçük bir yanlış anlaşılma sonucu yolları ayrılır, Seo Yeon, Seung Min ilk aşkı olarak geçmişinde kalır. 15 sene sonrasında, Seo Yeon bir mimarlık ofisinin kapısında belirir ve Mimar olan Seung Min’den eski bir evi tekrar inşa etmek için yardım ister. İlk ev mimari deneyimi olacağı icin Seung Minbu teklifi kabul eder ve gecmiş ile bağlıbu iki insan tekrar bir araya gelir. Onlar eski anılar ve belki de yeni duyguların kıpırtısıyla geçmiş ve gelecek arasında gidip gelirler.

Nam-ı Diğer: An Introduction to Architecture, Geonchukhakgaeron
Yönetmen: Lee Yong-Ju
Senarist: Lee Yong-Ju
Ülke: Güney Kore
Yayın Tarihi: 22 Mart 2012
Tür: Romantik
Süre: 118 dk.

Oyuncular:
Tae-woong Eom
Ga-in Han
Je-hoon Lee
Su Ji Bae
Jun-hee Ko
Her zamanki gibi fragmanımız.

1 yorum:

  1. ya arkadaşlar nerden bulabilirim bu filmi turkce dublajlı veya altyazılı

    YanıtlaSil