Bay Beyin
Görmekle bakmak aynı şey değildir cümlesini en iyi anlatacak dizilerden bir tanesi de bu olsa gerek.Aslında basit gibi görünen, ortaya çıkınca bu muydu dedirten birçok olayı, ilk bakışta atlanan ufak ayrıntılar yüzünden nasıl da göremediğimizi anlatıyor dizi. Sadece bir noktaya odaklanarak, geniş açıdan bakmayarak, beynimizi fazla çalışmaya zorlamadan kolaya kaçmamızın sonucunda, burnumuzun ucunda olan şeyleri bile göremiyoruz. Bu dizide ise Bay Beyin bize hiçbir olayı çözmenin zor olmadığını, sadece geniş bir bakış açısıyla, çok yönlü düşünmeyle, resmin bütününe değil de her ayrıntısına bakıp tek tek ele alarak tümevarım yöntemiyle düşünmemiz gerektiğini söylüyor.
Olaylar çözüldükten sonra çok basitmiş diye düşünüyor olsak da maalesef ülkemizdeki eğitim sisteminden dolayı bizim için ufak parçalardan yola çıkarak bütünü elde etmek zor. Bütünden yola çıkarak parçalara ulaşmaya çalışıyoruz biz, bize öğretildiği gibi. Bu nedenle de kolay kolay ilk etapta göremiyoruz birçok olayı.
Tabii dizinin ilk 2-3 bölümünden sonra mantığı çözüyor, katilin ya da suçlunun kim olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuz. Bu da dizinin oldukça başarılı olduğunu, az da olsa bize beynimizi kullandırıp merak duygumuzu körüklediğini gösteriyor. Ekran karşısında hazır yiyici misali basit ve sıradan bir senaryoyla beynimizi uyuşturmuyor, aksine kendimizi düşünmeye, mantık kurmaya, olayları tahmin etmeye zorluyoruz. Beynimizin çalıştığını hissediyoruz. Bu da Japon dizilerinin hoş bir tarafı tabii. Kore dizilerinde insanın kafasını çalıştıracak, izlerken önemli bilgiler sunacak pek diziye rastlanmıyor. Gelip geçici, çerezlik yapımlar oluyor.
Fakat Japonların izlediğim dizilerinde önemli bilgiler sunuyorlardı bize ve beynimizi çalıştırıyorlar az çok.
Bir hocam filmleri izlerken sesi tamamen kısıp izlememizi önermişti. Beynimizi gerçekten çalıştırıyormuş bu olay. Her ne kadar en başta zevksiz ve amaçsız gibi görünse de ilerleyen dakikalarda, beyninizin sezgisel gücüyle olayları nasıl kavradığına, ne kadar büyük bir zevk aldığınıza inanamayacaksınız demişti bize. Bu diziyi izlerken de sesi tam kısmadım ama oldukça kısarak izledim birkaç bölümü. Zaten insana beynini az çok kullandıran bir yapımken bir de kısık sesli izleyince değişimi fark ettim.
Genelde bir şey izledikten sonra beynimin donduğunu düşünüp, sanki izlediğim o süre boyunca hipnotize olmuş gibi hissederdim.
Bu ve buna benzer dizilerle en azından izlediklerimiz de bize bir şeyler katsın diye düşünmeye başladım artık. Japon dizilerine daha fazla ağırlık vereceğim bundan sonra.
Liar Game, Dr. Jin, Keizoku 1: Spec şimdiye kadar izleyip de bu tür adına örnek verip tavsiye edebileceğim dizilerden.
Dizi içerisinde öyle ahım şahım şeyler, karmakarışık, ağzı açık bırakacak olaylar yok. Fakat merak duygusunu arttırma konusunda oldukça başarılı olmuşlar. İzlerken ekrandan gözümü ayırırsam mutlaka bir şeyleri kaçıracakmışım gibi hissettiğimden oldukça dikkatli ve tek saniyesini atlamadan izledim.
Ucu açık bırakılmış olsa da hoş bir final yaptı dizi.
Birkaç bölüm daha ya da ikinci sezon olmasını çok isterdim.
İzlerken de sık sık gülüp eğlendim. Japonların bize, hatta tahminimce tüm dünyaya tuhaf gelebilecek bir espri anlayışları var. Yine de izleyiciyi güldürmeyi başarıyorlar. Gerçekten mi öyleler dizilere has mı kendilerini böyle gösteriyorlar bilmiyorum ama kendi Japon hocamı hatırladıkça gerçeğe yakın olduğunu düşünüyorum.:)
Bu şapşal görünümlü halleri bana fazlasıyla sevimli geliyor bazen. :)
Tsukumo rolüyle izlediğim Kimura Takuya'ya ise hayran kaldığımı söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama kendisi Dr. Jin'de gönlüme taht kuran Takao Osawa'dan sonra en beğendiğim ikinci Japon erkek oyuncu olarak yerini aldı. :)
Dizi hakkında genel bilgi ve oyunculara bakalım:
Orjinal: MR. BRAIN
Format: Renzoku
Tür: Komedi, Polisiye
Bölüm: 8
Reyting: 20.0 (Kanto)
Yayıncı Kanal: TBS
Yayın Aralığı: 2009-Mayıs-23 to 2009-Temmuz-11
Yayın Günü: Perşembe 20:00
Dizi Şarkısı: JUMP by Van Halen
Konusu: Ryusuke Tsukumo olayları geç algılayan, ancak sevimli ve çekici bir host kulüp çalışanıdır. Bir kaza sonucu beyni değişime uğrar ve birkaç sene sonra araştırmacı olabilecek düzeye gelir. Artık Ulusal Polis Bilimi Araştırma Enstitüsü'nde çalışmaya başlayan sinirbilimci Tsukumo, hala bazı durumlarda nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmeyen biridir, ancak bilimsel yanı çok kuvvetlidir. Eğer polisin çözmesi gerektiği bir konuda Tsukumo'nun aklına birşey takıldıysa, o sorusuna cevap bulmak için sonuna kadar araştırmaya devam eder.
Dizinin giriş müziğini de oldukça beğendim. :)
Priceless dizisini izledikten sonra Kimura Takuyanın nesi var nesi yok araştırmaya koyuldum.Bu yazı bana pusula oldu yavaştan dizinin bölümleri indirmeye başlayayım ben:D
YanıtlaSilYazında bende fazlasıyla merak uyandırdı^^
Ben de Priceless'ı izleme listeme alma niyetindeyim. Belirlediğim birkaç Japon dizisi daha var zaten. Bir müddet artık beni iyice sıkmaya başlayan, birbirini sürekli tekrar eden Kore dizilerine ara verip Japon dizilerine yoğunlaşmaya karar verdim. :)
SilÇok doğru bir karar vermişsin^^ Ben japon dizisi izlemeyen hatta ön yargıyla yaklaşan biriydim,şimdi bir çeviren olsa da izlesem diyorum:))
Silmavera90 dimi :) ama bay beyini izlememişsin :D hemen başlamalısın :)Emiş ellerine sağlık :)
YanıtlaSil