21 Aralık 2013 Cumartesi

Reply 1994 // Answer Me 1994 (2013)

Uzunnn uzunnn zamandır ayıla bayıla bir dizi izlediğimi, bir karakteri çok sevip dilimden düşüremediğimi hatırlamıyorum. Öyle ki izleyip hakkında iki çift laf edeyim dediğim dizi bulmakta zorlanır oldum. Tabii bunun nedeni Uzakdoğu adına izlediğim yapımların 200'ü aşması ve artık evirip çevirip aynı şeyi izliyormuşum havasına kapılmış olmam olabilir.
İşte tam bu düşünceler içindeyken Reply 1994'ü izlemeye başlamış bulundum Yeppudaa çevirmenleriyle ortak çeviri projemiz olduğu için. Daha önce Reply 1997'yi izlemiş olsam da bu kadar beğenmemiştim. 1994 daha ustaca ve güzel işlenmiş kesinlikle. Karakterleri daha bir sevilesi, aşk üçgeni daha bir merak edilesi olmuş.

Dizi 1997 versiyonunda da olduğu gibi esas kızımızın kocasının kim olacağı konusunda bizi merakta bırakmakta. 1994 yıllarından başlayarak dönemin ayrıntılarını, önemli olaylarını esprili ve oldukça samimi bir şekilde bize sunuyor. Oyuncular rollerine çok iyi bürünmüş. Oluşan ortam öyle doğal öyle içten olmuş ki o dönemleri az çok yakalamış herkesin kendinden bir parça bulması kaçınılmaz olmuş.

Bir ailenin pansiyon olarak kullandıkları evlerinde kalan üniversite öğrecilerinin hikayelerini anlatıyor dizi.
Bu pansiyonerlerden biri pansiyon sahibi ailenin tek kızının kocası olacak ama finale az bölüm kalmış olmasına rağmen esas kızımızın kocasının kim olduğunu kesin olarak anlamamış durumdayız. Her ne kadar tüm bölümler boyunca Çöp oppa olması çok ama çok kuvvetli ihtimalmiş gibi görünse de asla pes etmeyen, kızımızı tek taraflı ve derinden seven Chil Bong da kafalarımızı karıştırmıyor değil. Senarist de bu ikilemi öyle bir yansıtmış ki, tam emin oldum dediğiniz anda kafa karıştıracak bir şeyle işleri yine sarpa sarıyor.


Her ne kadar dizideki tüm karakterleri istisnasız çok ama çok sevsem de bu noktada resmen aşık olduğum Çöp oppaya ayrıca değinip ona olan hayranalığımdan bahsetmeden yapamayacağım.
Birçok kişi gibi Çöp oppanın rakibi olan Chil Bong karakterini de sevsem de Çöp oppa resmen beni fangirl moduna sokup yüreğimi hoplatıyor.

Çöp oppa kimdir peki?
Memleket: Masan,  Lakabı: Çöp
Tıp öğrencisi, dehası sayesinde sürekli sınıfının birincisi.
Lakabını da biraz fazlasıyla hak ettiğini itiraf etmeliyim ki çok pasaklı bir kişilik kendisi, yer yer gıcık da olabiliyor. Buna rağmen bir insan ancak bu kadar vurdumduymaz ve pis görünüp öte yandan ancak bu kadar karizmatik, sevimli ve sempatik biri olabilir. Tabii ki bu role hayat veren oyuncu Jung Woo'yu da es geçemem. Harika oynamış rolünü.

Kusursuz, uyumlu ve sevimli Chil Bong karakterinden ziyade tüm pisliklerine rağmen Çöp'ün daha çok sevilmesinin nedeni ise gerçek dünyadaki erkek karakterini daha çok yansıttığı için olabilir. Dağınık, yer yer vurdumduymaz, lafını esirgemeyen ama tüm bunların altında yatan derin sevgisi, sevdiklerini sahiplenmesi ve çevresindekiler için rolünün farkında olması...
Sonuç olarak dizideki her hareketiyle yüzümde tebessüm oluşturan, bazen kahkaha attıran, bazen kalbimi küt küt attıran en sevdiğim ve en çok mutlu olmasını istediğim karakter o.


Bu arada dizinin karakter kartlarının üzerinde yazanları hep merak ediyordum. Geçenlerde  ufak bir araştırma yaparak İngilizce çevirisini bulunca ben de hemen çevirisini yapayım dedim. :)

Esas kızımız Na Jung:
 "Üniversiteye gittiğimde Lee Sang Min oppa ile çıkacağım."

Çöp oppa:
"Dilenci miyim ben? Çöp müyüm? Yapmayın ama... çok mu belli?"

Chil Bong:
"Sadece beysboldan anlardım,  şimdi sevecek başka bir şeyim daha var."

Sham Chun Po:
"Hyungnim resmi konuşmayalım, sadece 20 yaşındayım."

Haitae:
"Hey, Suncheon'da orange class* denilen ilk kişi benim."
 *orange class: Popüler zengin ve genç anlamına geliyor.

Jo Yoon Jin:
"Yemin ederim ki Taiji oppa bana güldü."

 Bingrae:
"Babamın hayali olduğu için yalnızca bir dönem tıp okuyacağım."

Eğlenceli, içten, doğal ve kendinizden bir parça bulabileceğiniz bir dizi arıyorsanız mutlaka bu diziyi izleyin derim. Entrika yok. Birbirinin kuyusunu kazanlar yok. Çocuğunu terk eden insanlar yok. İntikam alanlar, ihanet edilenler yok. Sıcak bir aile, güzel dostluklar ve samimi aşklar izliyoruz. Vee inanın ki birçok diziden daha fazla sizi kendine bağlayıp çekiyor içine.
Her bölüm yaklaşık 1,5 saat sürüyor ve bir film tadı veriyor. Hiç bitmesini istemeyeceğiniz, izledikçe izlemek isteyeceğiniz bir dizi.
Kesinlikle tavsiye ederim. Benim de ilk 5 favori dizim sıralarımı sarsacak bir dizi olduğu aşikar. Finali beklemekteyim. Finalinde damat Çöp oppa çıkarsa ilk beşimde 3. ya da 4. sırayı bu diziye vereceğim muhtemelen.

Dizinin içerisinde zamanın şarkılarına sık sık yer veriliyor ancak dizinin kendi OST'leri de çok ama çok güzel.
Ayrıca oyuncuların kendi seslendirdikleri OST'lerin de olması çok hoş bir ayrıntı olmuş.




8 yorum:

  1. Ben 1997 yi izlemiştim çok beğendim.
    Bunu da izleyecekler listesine alayım :)
    Bu sene en çok Secret Love dizisini sevdim İzlemediyseniz öneririm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1997'yi beğendiyseniz bunu da beğeneceksiniz kesin. :)
      Bu arada Secret Love'ı izledim, güzeldi. Öyle ki onunla ilgili düşüncelerimle alakalı da yazı yazmıştım. :)

      http://sevencanla.blogspot.com/2013/11/secret-secret-love-bimil-2013.html

      Sil
  2. Sizin kadar izlemiş olmasam da yeni bir şey izlemede benzer sıkıntıları yaşıyorum. Tavsiyenizle bu diziye başlayayım:) Bu arada Empress Ki hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Ben sevdim:) Bakalım sizden nasıl bir yorum gelecek?:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Empress Ki, şu aralar çok övülen bir dizi. Tarihi dizileri sever biri olarak yorumlardan da anladığım kadarıyla onu da seveceğim ama şu sıralar zaman sıkıntısı yaşadığımdan 50 bölümlük bir diziyi izlemeyi göze alamıyorum. Yine de izleme listemin üst sıralarında. İndirip biriktiriyorum. İzlediğimde beğenirsem yorumumu eksik etmem. :)

      Sil
  3. ya ben çöp oppayı cidden abisi sandım, şu an şoktayımm!!! :D not: şuan ikinci bölümdeyim :D

    YanıtlaSil
  4. Yeni başlayanlar için oldukça spoiler dolu bir yazı bu aslında. İzlemeden okumasanız daha iyi olurdu, gerçi Çöp'ün abisi olmadığını 2 bölümde anlıyorduk diye hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
  5. Başlamak için bahane arıyordum, sonunda amasız, keşkesiz her şeyiyle bayılan sizi bulduğuma çok sevindim şu an :) reply 97 yarıdan sonra sıkıyordu ama 88 o kadar güzeldi ki. Ve yazısında söylediğiniz her cümleye katılmalardayım. Yazınıza hemfikirdaş olmanın verdiği rahatlıkla indirmeye başlıyorum bunuda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her yapım her kişide farklı etki yapar ama benim için Reply serisi içerisinde yeri sarsılmaz olanı 1994 oldu. 1988'i 97'den daha çok sevdiyseniz bunu da seveceksiniz bence.
      Umarım dizi bitince benim gibi düşünen kesimden olursunuz. Zira koca adayı olarak istemediği kişi seçilince ayıla bayıla izlediği diziyi bir anda yerden yere vurup çöpe atan izleyici kitlesine sahip Reply serileri.
      İyi seyirler olsun size. :)

      Sil