Okların Savaşı
Bir kahraman doğar, efsane başlar...
Taa ilk altyazısı çıktığında indirdiğim, her film izleme söz konusu olduğunda öne attığım film olmasına rağmen bir türlü kısmet olup da izleyememiştim filmi. Öyle ki evdekiler bile bu kez kesin izleyeceğim bu filmi dediğimde bana gülmeye başlıyorlardı. İşte durum bu hali almışken geçen gece artık şeytanın bacağını kırıp filmi açtım ve ne olursa olsun bu gece bitireceğim dedim. Zaten bunu dememim üstünden çok fazla zaman geçmeden kendimi filme kaptırmış olacağım ki ne zaman sonuna geldiğimi hiç anlayamadım.Bir kahraman doğar, efsane başlar...
Özellikle benim gibi tarihi yapımları seviyorsanız bu bile tek başına filmi izlemenize yeter. Ha oldu ki pek aranız yok tarihi yapımlarla yine de keyifle izleyeceğinize, hatta tarihi yapımlara olan önyargınızın kırılacağına inanıyorum.
Film başrolümüz olan Na Mi ve kızkardeşi Ja In üzerinedir aslında. İki kardeş babalarının haksız yere hain ilan edilip öldürülmesinden sonra kaçarak babasının arkadaşının evine sığınırlar. Na Mi'ye babası tarafından emanet edilen bir yay vardır. İki kardeş orada gizlice yaşarlar. Ev sahibinin oğlu ile Ja In birbirini sever ve evlenmelerine karar verilir. Tam düğün günlerinde Chosun yani günümüz Kore'si, Çin tarafından saldırıya uğrar. Çinliler gelip halkı esir alır. Kız kardeşinin esir alınıp Çin'e götürüldüğünü anlayan Na Mi peşlerine düşer. Na Mi yayını çok ustaca kullanmaktadır. Bu sırada Çinli savaşçılarla arasında kovalamaca başlar.
Harika bir görsel şölen sunuyor bize film. Bunun yanında temposu hiç düşmüyor. Dövüş sahneleri, kovalamaca sahneleri güzel yansıtılmış. Çinli okçuları/savaşçıları canlandıran karakterler de gayet iyiydi.
Filmi uzun süre izleyemememin verdiği bir fazla beklentim yok durumu hasıldı bende ama beni fazlasıyla tatmin eden, soluksuz izlediğim bir film oldu.
Özetle seyir keyfi, temposu, heyecanı yüksek mutlaka izlemeniz gereken bir yapım.
Tavsiye edilir şiddetle. Benim gibi yapıp geciktirmeyin hatta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder