29 Ekim 2017 Pazar

Yürek Sızlatan Film Afişleri...

Oyuncular, konu, senarist, yönetmen, yapılan yorumlar....  Böyle birçok farklı kritere bağlı olarak izleyeceğimiz yapıma karar veririz. Fakat bazen bunların hiçbirine gerek kalmadan tek bir afiş görüp vurulur ve o yapımı izlemeye karar veririz. En azından bana defalarca oldu bu.
Bazı güzelim filmleri afiş yüzünden kenara iterken bazı kötü yapımları da afiş yüzünden izleme listeme aldığım olmuştur. 
Afişleri güzel yapanın yine oyuncuların ifadeleri olduğu da gün gibi ortada. Bu nedenle olsa gerek başarılı oyuncuların afişleri daha büyüleyici oluyor.
İşte insanı ilk gördüğü anda vuran, kendine çeken ve evet ben bu filmde yoğun duygular yaşayacağım dedirten afişler ve gerçekten de bu afişlerin verdiği izlenimin hakkını veren yapımları derledim bu kez. Hazır kış gelmişken, herkeste bir duygusallık baş göstermişken, yağmurlu ve soğuk günlerde bu filmleri yad etmek iyi olur dedim.
Favori duygusal filmlerim ve bu filmlerin güzelliğini aratmayan çok sevdiğim afişlerinden bir kısmına bakalım hep birlikte.
More Than Blue
Her yerde en sevdiğim filmdir der, reklamını yaparım. Özlediğimde açıp afişlerine, repliklerine bakar, tekrar duygulanır iç çekerim. Aşkın, fedakarlığın bu kadar güzel anlatıldığı bir film daha bulmak zor.
Afişlerde de öyle içli bakmış, öyle acı dolu görünüyor ki oyuncular insanı bakar bakmaz bir hüzün kaplıyor.



Sunflower
Filmin güzelliği bir yana, sırf Kim Rae Won'un afişleri bile tek başına yeter bir insanı duygulandırmaya. Hüzünlü zamanlarınızda açıp baksanız ağlatır sizi o derece. Filmin kendisi de aynı güzellikte zaten.

Pained
Kwon Sang Woo, dram dedin mi akla ilk gelen oyunculardan. Filmlerde de bu şanını yürütüyor genelde. Aynı şekilde bu dramı, acıyı, hüznü afişlere de etkili bir biçimde yansıtıyor.
Pained de adı gibi acı bir film ve acı veren afişlere sahip. Duygulandım bak yine...



Maundy Thursday
Kang Dong Won da her an ağlayacakmış gibi bakan, her duruşu ayrı etkileyici olan bir oyuncu.
Her rolde aşağı yukarı görsem de kendisi en çok drama yakışıyor.
Ah bu filmin sonunda ne kadar ağlatmıştı beni... Öyle bakılır, öyle ağlanır mı vicdansız... 😢



A Man and A Woman
Kara kışta geçen filmlere ayrı bir zaafım var. Kar, kış, yağmur dedin mi akan sular durur zaten bende.
Bir de filmin afişlerinde bu öğeler kullanıldı mı daha çok kendimden geçiyorum. Hemen izleme listeme alıyorum. A Man and A Woman da onlardan biri.
Film biraz yavaş ilerliyor olsa da insanı derinden etkileyen de bir yapım.
Afişleri de ayrı etkiliyor insanı. Gong Yoo görünce vurulmayan var mıdır bilemiyorum gerçi...


Perhaps Love
Hazır kar kış demişken yine karlı ortamıyla büyüleyen müzikal türündeki bu dokunaklı filme değinmesem olmazdı. Film ciddi anlamda insanı büyülü havasına hapsediyor. Afişleri de o büyünün izlerini taşıyor. İçerisindeki müzik ve danslarla da bu büyüyü tamamlıyor.

Secret / Bu neng shuo de. mi mi
Afişleri ayrı, konusu ayrı, oyuncuları ayrı güzel olan film. Ne çok yakışmıştınız birbirinize...
Gizem ve aşk bir arada... Müzik ziyafeti de çektiren tadına doyulmaz, kendini özlettiren filmlerden.
Afişlerdeki doğallığı çok seviyorum.



Only You / Always
Dramın bir diğer aranan ismi So Ji Sub. Bakışları, gözleri hüznün habercisi. Yapımlarıyla az ağlatmadı bizi.
Bu film biraz daha romantik tarzda olsa da sonlara doğru insanın içini cız ettirmiyor değil. Afişlerine ise ayrı hayranım. Çok samimi, çok içten...


A Moment to Remember
Birçok kişinin ilk Kore filmi deneyiminin bu film olduğunu duymuştum. Gerek oyunculukları, gerek konusuyla herkesi derinden etkileyen bu filmin de afişlerindeki bakışlar, samimiyet bize içerikle ilgili fazlaca bilgi veriyor.

Once in a Summer
Aslında daha hüzünlü bir film beklemiştim afişlerden ama yine de Soo Ae'nin o dolu gözlerle bakışının beni vurduğu afişiyle, içimde buruk bir his bırakan bu filmi de listeye eklemeden edemedim. Nasıl güzel bakıyorsun sen öyle...



Vanishing Time: A Boy Who Returned
Konu olarak diğerlerinden çok farklı bir boyutta olsa da anlatım olarak duygular üzerine yoğunlaşan, izleyiciye farklı bir konu sunan, afişleriyle de beni etkileyen bir filmdi.


The World of Silence
Diğer filmlerdeki gibi aşk üzerine kurulu olmayan, insanı can evinden vurup çok acı veren bir film. Böyle filmler acımasız gerçekleri yüzümüze vurduğu için kaldırması zor filmler oluyor ama mutlaka da izlenmesi gerekiyor bana göre. Afişleri de filmin kendisi gibi insanın canını acıtıyor.



Love, Lies
Uzun zamandır duygusal anlamda beni sarsan film izlememiştim. Bu filmde hem aşk, hem kıskançlık, hem ihanet, hem pişmanlık duygularını yoğun biçimde yaşıyorsunuz. Belki işleniş olarak tuhaf gelebilir ama film bittiğinde kendinizi etkilenmiş olacak bulacaksınız eminim.
Afişlerini görünce mutlaka izlemeliyim demiştim, iyi ki de izlemişim.

Love Letter
Yine bize kışın güzelliğini sunan, duygusal olarak hapseden, hiç beklenilmedik sade bir soruyla da gözyaşlarına boğan eski bir filmle listeyi sonlandırıyorum. Film bittiğinde insanın içine kocaman bir şey oturmuş oluyor. Kendine has büyüsü olan, izlenmesi gereken klasik filmlerden.

Eklediğim filmlerin çoğu eski. Eskiden daha duygusal ve güzel yapımlar oluyordu. Şu aralar bu hisseleri veren bir yapıma rastlamakta zorlanıyorum. Şimdi şöyle hem afişleri güzel, hem oyuncuları iyi, hem de insanın içine işleyen bir dram filmi olsa da izlerken mendil yetmese bize... Ahh nerede...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder