Öncelikle yazım ağır spoiler içerir bilginize...
Reply 97'yle başlayıp 94'le tavan yapan sevgim 98'le devam etti. Hani 200 bölüm olsa izlerim derdirten bir dizidir Reply benim için. En sevdiğim olan Reply 1994, 88'in ardından da birinciliğini korumayı başardı. Fakat 1988 de 2. sıraya yerleşmeyi bildi.
Vee 3 Reply serisinde de koca adayından taraf olup sonunda yüzü gülen taraf olmanın da haklı gururunu yaşıyorum. Fakat bu kez koca kim sorusunun cevabında ters köşe olduğumu da itiraf etmeliyim.
Reply 1988, diğer iki seriye göre daha çok aile ve arkadaşlık üzerinde duruyor. Dönemsel öğeler ve yaşayış daha ön planda. Komşuluk ilişkileri, mahalle arkadaşlıkları, paylaşma, saygı, yardımlaşma, düşünceli davranma, fedakarlık ve daha buna benzer nice duyguyu işledi dizi. Yer yer kahkalarla, yer yer gözyaşlarıyla... Sıcacık ve samimi ortamı, insanın içini ısıtan içtenliği, sanki gerçekten o dönemde yaşıyormuş hissi uyandıran gerçekçiliği harikaydı.
88'de senarist koca kim olacak olayını çok geri planda tutuyor diğer serilere göre. Günümüz sahnelerini yok denecek kadar az veriyor. İlk bölümlerde Sun Woo - Jung Hwan ikilisini bir anda Taek- Jung Hwan kapışmasına döndürüyor. Kocayı anlamayalım diye Deok Sun'la Jung Hwan ve Taek sahnelerini çok yüzeysel geçtiği için de bize iki güzel aşık çift sunuyor çift özlemimizi gidermek için. Bo Ra ve Sun Woo çifti ile Jung Bong ve Mi Ok çifti. Hatta bir de Taek'in babası ve Sun Woo'nun annesi var.
3 çift sayesinde de eğlenceli ve romantik sahneler yaşadık. Saf ve masum sevgisi gördük.
88'de diğer serilerin aksine 5 çocukluk arkadaşının aile hayatlarının hepsine şahit olduk. Aile bağlarını, o samimiyeti, birlikteliği derinden hissettik. Aile içindeki saygınlık ve bağlılık bugünlerde iyice yitirdiğimiz bir değer maalesef. İnsan izlerken duygulanmadan edemiyor.
Dizinin afişlerine daha çıkar çıkmaz bayılmış, dizinin o samimi havasını izlemeye başlamadan hissetmiştim.
Müzikleri de ayrı güzeldi yine. Tabii dizi içerisinde sürekli bahsi geçen dönemin ünlü oyuncu ve şarkıcılarının birçoğunu tanımıyordum ama yine de sık sık çalan eski şarkılara bayıldım.
Diziyle ilgili yalnızca iki şikayetim var. Daha önceki serilerde çok sevdiğimiz esas kızımızın anne ve babasını oynayan karakterlerin bu seride çok geri planda kalması. Hele hele ki baba rolündeki Sung Dong Il'i diğer serilere göre çok pasif buldum, keşke daha atarlı olduğu o diğer serilerdeki halini biraz daha fazla görebilseydik.
Bir de birçok kişi için pek rahatsız edici olmasa da ben her şeye rağmen koca faktörünün bu kadar geri planda kalmasını istemezdim. Ne olursa olsun Reply ruhunda "koca kim" sorusu büyük bir önem arz ediyor. Birçok bölüm sonunda bu konu hakkında hiçbir fikir oluşmadı kafamızda. Taek'le de Jung Hwan'la da olan sahneler çok yavandı. Bu da koca kim olursa olsun çift arasındaki aşkın derinliğinin hissedilmesinin eksik kalmasına neden oldu.
Yine de çift arasındaki aşkın derinliğini görememiş olsak da iki koca adayının da kıza olan sevgisini en güzel haliyle gördük. İkisi de farklı baktı kıza, ikisi de farklı güldü onu görünce, ikisi de öteki arkadaşının ondan hoşlandığını öğrenince kalbi acıya acıya vazgeçti itiraf etmekten. Taek rolünü oynayan oyuncu da Jung Hwan rolünü oynayan oyuncu da bana bu duyguları gerçekten hissettirdiler. Kızı gördükleri zamanki o kocaman gülüşleri ve o gözlerinin içinin güldüğü bakışları çok hoştu gerçekten.
İki koca adayı da sessiz ve soğuktu. Birini ötekinden ayırmak haksızlık olur bence. Taek'i yavaş ve konuşmayan kişi olarak yaftalayanlar vardı, bence Jung Hwan'ın da ondan bir farkı yok. İkisi de mesafeli, soğuk ve gizemli takıldı dizi boyunca. Tek fark Jung Hwan'ın ihtiyaçlarını giderme konusunda biraz daha becerikli olması. Taek'in o konudaki eksikliği de "Go" oynuyor olması. Go oynayanlar hakkında az çok araştırma yaparsanız çoğunun asosyal olduğunu, bu şekilde Go hariç diğer konularda geri kaldığını görürsünüz.
Burada Taek veya Jung Hwan karşılaştırması yapma niyetinde değilim ama Jung Hwan severlerin çoğunun sırf koca o olmadı diye Taek'e biraz haksızlık ettiğini düşünüyorum. Ben ikisini de ayrı sevdim. Kim koca olursa olsun da diğeri için üzülecektim ister istemez. Taek sevgim biraz daha ağır bassa da körü körüne de onun için yanıp tutuşmuyordum. Senarist hemen hemen hep yarı yarı şans vererek ilerletti senaryoyu zaten.
Gerçi öyle yapmasaydı da fark etmezdi. Dizide sevmediğim tek karakter bile yoktu sonuçta. Herkesin deli olduğu Bo Ra'yı bile en başından beri seviyordum. O yüzden kim mutlu olursa ben de mutlu olacaktım, kim üzülürse ben de üzülecektim. O yüzden Jung Hwan için de üzüldüm elbet fakat kendisinin dizideki rolü maalesef terreddüt ettiği için aşkını kaybeden kişi olmaktı. Senarist onun vasıtasıyla "fırsatınız varken yapın; tereddüt etmeyin, geç kalmayın, hayat geç kalanlara acımaz." mesajını verdi bize. Tabii hepimizin içini burkan bir mesaj verme yöntemi oldu bu ama Reply senaristinin ikinci oğlanı harcamadaki acımasızlığını çok iyi biliyoruz. Hepimizin sık sık başına geldiği cesaret edemeyip kaçırdığımız birçok fırsatın en iyi örneği olduğu için sevdik belki de Jung Hwan'ı bu kadar. Kaderi suçlamak biz insanoğlunun kendi hatasını örtme adına sığındığı en kolay liman oluyor. Oysa ki her şey tereddüt etmemizden ibaret. Kader dediğimiz şeyi de seçimlerimiz oluşturmuyor mu zaten? Fırsat varken değerlendirmezsek kaçan balık da büyük oluyor haliyle. Jung Hwan'ın ilk aşkına vedası belki de bu yüzden çok içimize dokundu.
Her şeyiyle harika anlar yaşattı dizi, her bölümü sinema tadında ve uzunluğundaydı. Bir iki ufak nokta dışında sıkılmadım hiç izlerken. Her karakteri, anlatılan her olayı, her duyguyu ayrı sevdim. Her bölüm bittiğinde niye bitti diye üzüldüm. Final yapınca da yerini büyük bir boşluğa bıraktı haliyle.
4. Reply gelir inşallah diye umut ederek favori çiftim Taek ve Deok Sun'un sahnelerini içeren şu MV'sini ekleyerek yazıyı bitiriyorum.
bence en mükemmel yorumdu arkadaşın diğer bloglara göre bende ne taeke ne diğer jh ye kızabildim ikiside olsa diğerine üzülürdük aynen çok güzel işlenmiş nakış nakış duygu yüklü bir dizi eline sağlık seninde
YanıtlaSilBeğenmene sevindim. Teşekkür ederim ben de. :)
YanıtlaSil